What gets lost in a translation? What can we learn from unsaid things?
And how is that silenced shaped? What do forgotten words, books, libraries and archives still tell us? Can we liberate ourselves from assumptions and pose questions instead?
In the HüzünProject she initiated with Nihat Karataslı she participated in the IKSV Research Programme in Istanbul. She worked for After the Archive? an initiative that gains attention to silenced archives and questions the role of archives in the creation of public memory in Turkey.
She likes to curate exhibitions in unexpected spaces, like an archival box that once belonged to Ulises Carrión: No Todo ~ Niet Alles or the public ferry that crosses the waters of Amsterdam for the Amsterdam Ferry Festival. At the end of 2021 she became the artistic director of HMK: an exhibition space an artist-in-residence programme located in a 17th century chapel.
She teached at the MA programme F for Fact at the Sandberg Institute and the Language and Image Department at the Rietveld Academie in Amsterdam. She is also a teacher at the Fine Arts Bachelor programme at Minerva Art Academy in Groningen. Although her practice is about things that cannot be said with words, she sometimes writes for art magazines like Mister Motley.
An interview with Vogue Turkey for the Istanbul issue about my favourite neighbourhood in Kadıköy, untranslatable words and my collection of argo (Turkish slang) dictionaries.
Yeldeğirmeni Muhtarı // Inez Piso
Hollandalı. İstanbul'a ilk kez, “Anne ben barbar mıyım?” temalı on üçüncü İstanbul Bienali'ni görmek için 2013 Eylül’ünde gelmiş. O sıralar Madrid’de yaşayan sanat küratörü, Bienal’de tanıştığı yerli sanatçıların Gezi sonrası hislerinden çıkmazlarından etkilenmiş.
“Şehirde kendilerini nasıl konumlandıracaklarını bilmiyorlardı. Her şey bir yeniden tanımlanma döneminden geçiyordu: sanat enstitülerinin rolleri, şehir planlamasının geleceği…. Merkez Taksim olarak kalacak mıydı…?”
İstanbullunun daimî özeleştiri halinde, ahvalini sürekli değerlendiren yapısı ona fazlasıyla tesir etmiş.
“İnsanlar bu şehirde mazisi olan bir dükkânın kapanıp, yerine bir mağaza zincirinin şubesinin açılmasına da tepki veriyor. Çok şaşırtmıştı bu ilgi, şehirle olan bu ilişki beni. Hala bu durumun çok özel olduğunu düşünüyorum.”
5 Temmuz 2017’de İstanbul’a taşinmiş Inez Piso. Havaalanından direkt bugün de yasadığı yere. Kadıköy’ün Yeldeğirmini mahallesine gelmiş.
Evini kiraladığı çocukla buluşmuş. “Karakolhane caddesine götürdü beni. Vegan bir restoran ve cay içilen yerler, buraların gece yarısına kadar açık oluşu dikkatimi çekti. Şehrin homurtusu, insanların sohbeti, cay kasiginin bardagin beline vuran sesi, bir senfoni gibiydi…
Text by Zeynep Yapar
Photographs by Ekin Öziçer


